Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Devlet Başkanları Toplantısı’nda konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinde Fransa’nın herhangi bir rol oynama ihtimalini görmüyoruz” dedi.

Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Devlet Başkanları Toplantısı Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlendi. Toplantıda konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bölgedeki durum hakkında bilgi vermek istediğini belirterek, “Meslektaşlarım çok iyi biliyorlar ki, Azerbaycan topraklarının Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından işgali sırasında bu konuyu BDT çerçevesinde hiç tartışmadım. Bu sorunun çözülmesi için AGİT Minsk Grubu yetkilendirilmişti. Ne yazık ki, 28 yıl boyunca Minsk grubu hiçbir sonuç alamadı. Görüldüğü gibi bu kurumun asıl amacı çatışmayı çözmek değil, dondurmaktı. Müzakereler, ihtilafın yıllarca çözülmeden kalması için sadece bir örtüydü. Artık ihtilaf çözüldü. Azerbaycan, her ülkenin meşru müdafaa hakkına sahip olduğunu öngören BM Şartı’nın 51. maddesi de dahil olmak üzere, uluslararası hukuka, BM Şartı’na uygun olarak sorunu kendi başına çözdü” dedi.

"Silahlı çatışmalar, Rus tarafının arabuluculuğu sonucunda durdu"

Eylül ayında, Azerbaycan-Ermenistan sınırında çatışmalar yaşandığını vurgulayan Aliyev, “Bu silahlı çatışmaların nedenleri açık. Başta mayın terörü ve keskin nişancı saldırıları olmak üzere Azerbaycan’a karşı yapılan terör devam etmektedir. İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesinden sonra işgal sırasında gömülü mayınların patlaması sonucu 250’den fazla Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetmiş veya ağır yaralanmıştır. Aynı zamanda bin 400 Ermenistan yapımı anti-personel mayını bulduk. Bu mayınlar 2021 yılında Laçın bölgesi ile sınır bölgesine gömülmüştür. Ayrıca Azerbaycan’ın bir askeri konumundan diğerine giden yollar mayınlandı. Silahlı çatışmalar devam etti. Silahlı çatışmalar, Rus tarafının arabuluculuğu sonucunda durdu” diye konuştu.

“Avrupa Birliği’nin misyonu Ermenistan-Azerbaycan sınırına yakın Ermeni topraklarına gönderilmesine karar verildi”

6 Ekim’de, "Avrupa Siyasi Birliği"nin yeni platformu çerçevesinde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın katılımıyla Prag’da dörtlü bir toplantı düzenlendiğini hatırlatan Aliyev, “Toplantıda saatlerce süren müzakereler sonucunda, Avrupa Birliği’nin 40 kişilik sivil misyonunun Ermenistan-Azerbaycan sınırına yakın Ermeni topraklarına gönderilmesine karar verildi. Daha sonra sayılarının 50 kişi olacağı öğrenildi. En az 2 ay orada kalacaklar. Bu misyonun amacı, gördüğümüz gibi, taraflara sınırların çizilmesinde ve haritalandırılması ile ilgili konularda yardımcı olmaktır. Bunu, bu yüzden kabul ettik. Bu misyonu Azerbaycan’a gönderme girişimleri de oldu, ancak bu girişimler tarafımızdan kesin olarak reddedildi. Bu nedenle misyon, Ermenistan topraklarında, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün sorumluluk alanında yer alacaktır. Dün, Avrupalı temsilcilerden oluşan ilk grup, bu misyonun yerini belirlemek için Ermenistan’a gitti” dedi.

“Azerbaycan’ın gösterdiği iyi niyete rağmen, Fransa Cumhurbaşkanı, kışkırtıcı açıklamalar yaptı”

Fransa’nın Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerle hiçbir ilgisinin olmadığını söyleyen Aliyev, “AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanı olarak, Fransa’nın arabuluculuk misyonu vardı, ancak Karabağ sorununun çözümü nedeniyle Minsk grubunun hizmetlerine artık ihtiyaç yok. Azerbaycan iyi niyet göstererek Fransa Cumhurbaşkanı’nın dörtlü toplantıya katılmasına izin verdi. Avrupa Birliği Konseyi Başkanı’nın katılımıyla, Brüksel’de birçok üçlü toplantı yapıldı ve prensip olarak Avrupa Birliği’nin Ermeni-Azerbaycan ilişkilerinin normalleştirilmesi çabalarını her zaman destekledik. Ancak Azerbaycan’ın gösterdiği iyi niyete rağmen, Prag’daki görüşmeden yaklaşık bir hafta sonra Fransa Cumhurbaşkanı, aşağılayıcı, kabul edilemez, yanlış ve kışkırtıcı açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar basında yer alıyor, herkes görüyor. O, bu açıklamalarda Azerbaycan’ın korkunç bir savaş yürüttüğünü belirterek gerçekleri manipüle etti ve Fransa ile dünya kamuoyunun kafasını karıştırmaya çalıştı” ifadelerini kullandı.

“Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinde Fransa’nın herhangi bir rol oynama ihtimalini görmüyoruz”

Karabağ’ın tüm dünya tarafından Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçası olarak tanındığını kaydeden Aliyev, “Karabağ, tüm dünya tarafından Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçası olarak tanınmaktadır. Meşru müdafaa hakkımızı kullanarak toprak bütünlüğümüzü yeniden sağladık. Daha sonra Fransa’nın Ermenistan’ı asla terk etmeyeceği açıklandı. Rusya Federasyonu aleyhine ’Rusya Azerbaycan’ın oyununu oynadı’ gibi taraflı açıklamalar da yapıldı. Biz kendi açımızdan bu açıklamaları şiddetle kınıyor ve reddediyoruz ve Fransa’nın Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinde Fransız hükümetinin bu tutumu çerçevesinde herhangi bir rol oynama ihtimalini görmüyoruz” dedi.

Azerbaycan’ın Paris Büyükelçiliği’nin iki kez saldırıya uğradığını belirten Aliyev, “İlk saldırının ardından Fransa Cumhurbaşkanı telefonda bana bunun bir daha olmaması için önlemler alınacağına dair söz verdi. Ama bunun, doğru olmadığı ortaya çıktı. İlk vandalizm eylemi ve büyükelçilik binasına girmeye çalışılmasının ardından Azerbaycan büyükelçiliği önüne yerleştirilen korumalar kaldırıldı. Büyük olasılıkla, bu Ermeni tarafı ile kararlaştırıldı. Korumaların kaldırılmasının ardından ikinci bir baskın girişimi oldu, hakaret mesajları yazıldı, Azerbaycan büyükelçiliğine saldıran radikal gruplar izdiham oluşturdu. Bu kesinlikle kabul edilemez ve tüm diplomatik sözleşmelerin ihlali demektir” ifadelerini kullandı.

“Sabır gösteriyoruz ama bunun bir sınırı var”

Azerbaycan’ın işgalden kurtarılmış topraklarda restorasyon çalışmalarına odaklandığını belirten Aliyev, “Her şey yok edildi, görüntüler yayınlandı, isteyenler bakabilir. On bin kilometrekarelik alanda neredeyse hiç sağlam yapı kalmadı, 67 camiden 65’i yıkıldı. Müslümanların kutsal mekanlarına hakaret edildi, camilerde domuz ve inek besleyen görüntülere de internette rastlamak mümkün. Bütün bunlar Azerbaycan halkına ve tüm Müslüman alemine yönelik aşırı nefretin göstergesidir. Bu ancak bu şekilde anlaşılabilir. Kasım 2020’de Rusya Federasyonu’nun arabuluculuğunda üçlü bir bildiri kabul edildiğini bir kez daha belirtmek isterim. Azerbaycan, Ermenistan’dan Karabağ’a sorunsuz erişim sağlamak da dahil olmak üzere bildirinin tüm hükümlerini yerine getirmektedir. Ermenistan bildirinin kendisine düşen kısmını uygulamamaktadır. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ne Azerbaycan’ın ana kısmından engelsiz erişim sağlamıyor, ancak bu onlarına yasal sorumluluğudur ve aynı zamanda Ermenistan, silahlı unsurlarını Azerbaycan topraklarından halen çekmedi. Hala sabır gösteriyoruz ama bunun bir sınırı var. Kasım 2020 Bildirisi’nin bu iki önemli noktası uygulanmazsa, gerekli önlemi almaktan başka seçeneğimiz kalmayacak” dedi.

“Karabağ Ermenilerinin hakları ve güvenliği Azerbaycan Anayasasına göre sağlanacaktır”

Karabağ Ermenilerinin akıbeti hakkında Prag’da düzenlenen toplantıda görüş alışverişinde bulunduklarını ifade eden Aliyev, “Pozisyonumuz net ve kesindir. Karabağ Azerbaycan’dır. Karabağ Ermenilerinin halkının hakları ve güvenliği Azerbaycan Anayasasına göre sağlanacaktır. İç meselelerimizi hiçbir tarafla tartışmayacağız. Prag toplantısının sonuçlarından anladığım kadarıyla bu konu dörtlü toplantının tüm katılımcıları arasında farklı bir şekilde algılanmadı” diye konuştu.