Çin Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı saldırının 1. yıl dönümünde yayımladığı belgede, "Barış müzakerelerinin krizi çözebilecek tek geçerli yol" olduğuna vurgu yaparak, durumun kontrolden çıkmasını önleyecek adımlar atılması çağrısında bulundu.

Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan Ukrayna-Rusya savaşının 1. yılında Çin’in Ukrayna krizi konusundaki tutumunu içeren 12 maddelik bir belge yayımlandı. "Çin’in Ukrayna Krizinde Siyasi Çözüme Dair Tutumu" başlıklı belgede, barış müzakerelerinin Ukrayna krizini çözebilecek tek geçerli yol olduğunun altı çizildi. Ukrayna’daki durumun kontrolden çıkmasını önleyecek adımlar atılması çağrısında bulunulan belgede, Pekin’in nükleer silah kullanımına ve yaptırımlara karşı olduğu, ateşkesi ve müzakereleri desteklediği vurgulandı. Birleşmiş Milletler Şartı dahil olmak üzere uluslararası hukuka bağlı kalınmasının önemine dikkat çekilen belgede, "Tüm ülkelerin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü kati surette korunmalı" ifadesi kullanıldı. Belgede, "Tüm taraflar akılcı ve itidalli davranmalı, yangını körüklemekten ve gerilimi artırmaktan kaçınmalı, krizin daha da kötüleşmesini ve kontrolden çıkmasını önlemeli" denildi.

"Soğuk Savaş zihniyeti terk edilmeli"

Ayrıca, Ukrayna krizinde durumun yatıştırılması ve sonuç olarak kapsamlı bir ateşkese ulaşılması için tüm tarafların Rusya ve Ukrayna’nın mümkün olan en yakın zamanda doğrudan diyaloğu yeniden başlatmasına destek vermesi gerektiği ifade edildi. Soğuk Savaş zihniyetinin terk edilmesi ve bloklar arası çatışmalardan kaçınılması gerekliliğinin altı çizilen belgede, "Bir bölgenin güvenliği, askeri blokların güçlendirilmesi veya genişletilmesi suretiyle sağlanmamalıdır. Tüm ülkelerin güvenlik alanındaki meşru çıkar ve endişeleri ciddiye alınmalı ve uygun şekilde ele alınmalı" ifadeleri kullanıldı.

"Karadeniz Tahıl Girişimi etkin şekilde kullanılmalı"

Sivillerin güvenliğinin korunması ve insani yardımların artırılmasına vurgu yapılan belgede, Çin’in Rusya ile Ukrayna arasındaki esir takasına destek verdiği, tüm taraflardan bunun gerçekleştirilmesi için elverişli ortam oluşturması istediği belirtildi. Belgede Rusya, Türkiye, Ukrayna ve BM arasında imzalanan Karadeniz Tahıl Girişimi’nin tüm taraflarca tüm yönleriyle ve etkin şekilde uygulanması gerektiğine dikkat çekildi. Çin’in Ukrayna krizindeki tutumunun açıklandığı belgede, isim verilmeden Rusya’ya yaptırım uygulayan ülkelere çağrıda bulunularak, "İlgili ülkeler tek taraflı yaptırımları istismar etmeyi sonlandırmalı, Ukrayna krizinde tansiyonu düşürmek için üzerine düşeni yapmalı" ifadelerine yer verildi.

Nükleer silah kullanılmaması çağrısı

Belgede ayrıca nükleer santrallerin güvenliğinin sağlanması ve nükleer silah kullanılmaması çağrısında da bulunuldu. Tedarik zincirlerinin istikrarının korunmasının önemine vurgu yapılan belgede, "Tüm taraflar, içtenlikle dünyadaki mevcut ekonomik sistemi korumalı ve dünya ekonomisinin politize edilmesine ve silah olarak kullanılmasına karşı çıkmalı" denildi.

Blinken, Çin’in Rusya’ya silah sağlamayı düşündüğünü iddia etmişti

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Çin’in Rusya’ya askeri destek vermeyi düşündüğünü söylemiş, Çin Dışişleri Bakanlığı ise Blinken’ın iddialarını reddetmişti.

Diğer yandan, Çin’de iktidardaki Çin Komünist Partisi’nin dış politika şefi Wang Yi, Münih Güvenlik Konferansı’na katıldıktan sonra Moskova’ya giderek çarşamba günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelmişti. Çin Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre Wang Yi, Putin ile yaptığı görüşmede, Çin’in krizde başından beri adil ve tarafsız bir tutum benimsediğini ve krize siyasi bir çözüm getirilmesi için yapıcı rol oynayacağını kaydetmişti.

Ukrayna-Rusya savaşında birinci yıl geride kalırken, Pekin yönetimi, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesini kınamadı, "işgal" olarak nitelendirmekten de kaçındı.