Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’da düzenlenen mitingde Millet İttifakı’na yüklendi, 14 Mayıs seçimlerinin Türkiye için önemine işaret etti.

Erzurum’da yoğun katılımın yaşandığı mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “21 yıldır yoldaşım olan yol arkadaşım olan Erzurum’a tekrar teşekkür ediyorum. Milli iradenin yıkılmaz kalesi Erzurum’a bir kez daha teşekkür ediyoruz. Şehre geldiğimiz andan itibaren bizi aşkla bağrına basan Erzurumlu kardeşlerimin her birine şükranlarımı sunuyorum” dedi.

14 Mayıs günü sandıktan bir kez daha zaferle çıkacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu öyle bir zafer olacak ki Kandil’deki terör baronları dışında kimse kaybetmeyecek. Pensilvanya’daki hainler dışında kimse üzülmeyecek. Türkiye’ye kefen biçenler dışında kimse boynunu bükmeyecek, kan ve kaos tüccarları dışında kimse feryat etmeyecek. Şimdi Van’dan geliyorum. Van’da maşallah muhteşem bir katılım vardı. Siyaset mühendisleri dışında kimse başarısız olmayacak. Milleti tehdit eden yabancı dergiler dışında kimse karalar bağlamayacak. Kutlu yürüyüşümüze engel çıkarmak isteyenler dışında kimse kaybetmiş hissetmeyecek. 14 Mayıs’ta Erzurum kazanacak. 14 Mayıs’ta 81 vilayetiyle tüm Türkiye kazanacak. Genciyle yaşlısıyla, kadını erkeğiyle Allah’ın izniyle 85 milyonun tamamı kazanacak. Türkler kadar Kürtler de kazanacak. Sünniler kadar Aleviler de kazanacak. AK Parti ve Cumhur İttifakı kadar CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve diğer yavrucuklara gönül vermiş vatandaşlarımız da kazanacak. Sadece Türkiye ve 85 milyon Türk milleti sevinmeyecek, gece yarısı bizim için ellerini semaya açan milyonlar sevinecek. Sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da gözleri yaşlı elleri semada olan kardeşlerimiz de sevinecek. Seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatan mahzun gönüller sevinecek. Seccadeye ayakkabılarıyla basanlar değil, kıblesi Kabe olanlar sevinecek. Umudunu Türkiye’ye bağlamış mazlum ve mağdurlar sevinecek. Ay yıldızlı bayrağımızı görünce huzur bulan soydaşlarımız sevinecek. ‘Daha adil bir dünya mümkün’ çağrımıza kulak veren, Asya ve Afrika’da 100 milyonlar sevinecek. Kandil’dekinin bayrağı var mı? Onun paçavrası var. Onda kitap var mı? İşte bu kitapsızlara inşallah 14 Mayıs’ta gereken dersi birlikte vereceğiz. Ben Kürt kardeşlerimi tenzih ederim. Kandil’dekiler haindir. Kandil’dekiler benim Diyarbakırlı annelerimin maalesef yavrularını kaçıran hainler. Bunlara gereken dersi vermeye hazır mıyız? 14 Mayıs bizimle birlikte kalbi bizimle çarpan milyonların bayramı olacak. Kapı kapı dolaşacağız. Ulaşılmadık kimseyi bırakmayacağız. Yüreği burkulmuş, kalbi kırılmış kim varsa helallik isteyecek, mutlaka onların da gönlünü kazanacağız. 14 Mayıs seçimlerinin önemini anlatacak, bu kardeşiniz ve Cumhur İttifakı için desteğini talep edeceğiz” diye konuştu.

“Erzurum kimine göre ıraktır, kimine göre soğuktur kimine göre yolları sapadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Erzurum kimileri için ancak seçimden seçime hatırlanan, haritadaki yeri ancak sandık ufakta görülende bulunan bir şehirdir. Ama bizim için candır canandır, yardır. Yardan da öte gönlümüzün tacıdır. Biz Erzurum’un kapısını sadece seçim dönemlerinde çalanlardan değiliz. Biz dadaşların halini hatırını yalnızca seçimden seçime soranlardan değiliz. Birileri Pensilvanya’dan Londra’sına sağda solda gezerken biz dadaşların misafiri olduk. Son olarak 22 Aralık’ta şehrinize geldik. Hem tamamlanan eserlerin resmi açılışını yaptık, hem de Erzurumlu gençlerimizle hasbihal ettik. Sadece Cumhurbaşkanlığı döneminde çeşitli vesilelerle 10 kez Erzurum’a geldik, sizlerle kucaklaştık. Sevincinizi paylaştık. Çünkü biz bu şehri ve insanlarını Allah için çok seviyoruz” dedi.

AK Parti iktidarları döneminde yapılan çalışmaları izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Detaylıca anlatmaya kalksak saatler, günler sürecek işleri sadece 21 yılda yaptık. 80 senede yapılamayanı 21 yıla sığdırmayı başardık. Şimdi önümüzde yeni bir dönem var. Bunun adı Türkiye Yüzyılıdır. Bizden önce Türkiye’nin üretimi sıkıntılı, dışa bağımlılık problemi vardı, giderdik. Bizden önce turizm sadece belli mevsimlerde ülkemizin belli illerinde yapılıyordu, yaygınlaştırdık. Bizden önce ekonomisi IMF komiserlerince yönetilen Türkiye gerçeği vardı, tamamen değiştirdik. Davos’ta, yanımda o zamanki ekonomiyle ilgilenen Bebecan vardı. Şimdi hava yapıyor ya ‘ekonomiyi şöyle bilirim falan filan.’ Orada IMF başkanıyla görüşüyoruz, dedim ki ‘siz alacağınız taksitlerinizi tahsil ediyor musunuz’, ‘Evet ediyoruz.’ Ama Türkiye’ye siyasetine talimat veremezsin. Çünkü Türkiye’nin Başbakanı benim. Türkiye’yi ben idare ediyorum. Tabi IMF başkanı kızardı, Bebecan da kızardı. Biz o zaman 23,5 milyar dolar IMF’ye borcumuz vardı. Merkez Bankamızın rezervi 27,5 milyar dolardı. 2013’te IMF’ye borcumuzu ödedik. Ondan sonra da IMF ile işimiz kalmadı. Şimdi de Merkez Bankamızın döviz rezervi 27,5 milyar dolardan 115 milyar dolara çıktı. Bunlar ne yaptılar? Gittiler otellerin odalarında CHP’nin bir sözcüsü var bir de İYİ Parti’den bir zamanlar Merkez Bankası’nda olan kişi var. Birlikte IMF ile görüşmeler yaptılar. IMF’den borç alın diye akıl veriyorlar. Biz o kapıyı kapadık. Bizim IMF ile işimiz yok. Bu ne demek biliyor musunuz. Biz bize yeteriz demek. Ayrıca bununla da kalmadık bizden önce terör örgütlerine karşı mücadelesinde başkalarına muhtaç bir ülke vardı. Buna son verdik mi? Şimdi artık buralarda terör esiyor mu? Artık başkalarından ne silah ne de icazet bekliyoruz. Kendi ürettiğimiz İHA, SİHA, Akıncı’yla, Atak’la, Fırtına’yla geliyoruz. Şimdi aslolan Kızılelma’yla nerede terörist varsa başlarını tek tek eziyoruz. Benim Erzurumlu dadaşımı bunlar rahatsız edemez. Sınırlarımızın içinde olduğu gibi Irak ve Suriye’de de bu alçaklara nefes aldırmıyoruz. Donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu’yu İstanbul’da ağırladık. 150 bine yakın ziyaretçi oldu. Şimdi İzmir’e gönderdim. İzmir’de de kuyruklardan geçilmiyor. İstedim ki İzmir’de TCG Anadolu’yu görsün. Tabi başkaları da görsün. Anlıyorsunuz kimlerin göreceğini. 60 yıllık hayalin ürünü olan TOGG elektrikli araç teknolojisinde. Onunla da biz varız diyoruz. Renklerden bir tanesi de Oltu. Boşuna Oltu koymadık, bak şimdi Erzurum’da dolaşıyor” şeklinde konuştu.

Karadeniz gazının yanı sıra Gabar’da buldukları petrol ile ülkemizin enerji kaynaklarını milletimizin istifadesine sunduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “’Ortada gaz maz yok’ dedikleri Karadeniz gazını vatandaşın emrine verdik. Bu gururu milletimizle paylaşmak içinde de doğalgazı bir ay ücretsiz yaptık. Bundan sonra bir yıl boyunca da her ay 25 metreküplük kullanımınız faturanızdan düşülecek. Artık Erzurum’un kışı siz kardeşlerimiz için biraz daha kolay geçecek. Günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip Gabar petrolümüzü de milletimizle buluşturacağız. Petrol bulduk deyince birileri hemen kalitesini soruyor. Ben de onlara diyorum ki ’petrolümüz Erzurum dut pekmezi kıvamında.’ Bayılırım Erzurum dut pekmezine yanı kalitesiyle, saflığıyla hamdolsun en üst standartta. Doğalgaz ve petrol arama çalışmalarımız hem kara hem denizde devam edeceğiz. Enerjide bağımsızlığımızı kazanana kadar çalışmayı sürdüreceğiz. ’Ağacın kurdu içinde olur’ derler. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz karşısına da içimizden birilerini çıkardılar. Önce altı benzemez bir masa etrafına topladılar. Sonra masanın altında olanı eklediler. Kimdi o? HDP. Ardından masaya iki tane de belediye başkanı iliştirdiler. Bu arada masadaki ortaklardan biri hışımla kalktı ama üç gün içinde tıpış tıpış yerine oturdu. İttifak ortaklarından yediği 30 yıllık hakaret ise yanına kar kaldı. Şimdi CHP geçen hafta Erzurum’a gelmiş. Güvenlik gerekçesiyle iptal etmişler. İYİ Parti gelmiş sadece esnaf ziyareti yapmış. 300 kişi etrafında toplanmış. En son HDP bin 500 kişiyle Hınıs’ta miting yapmış. Ben şimdi buradan Hınıs’taki kardeşlerime de sesleniyorum; bunlardan ne bekliyorsunuz. Benim Hınıslı kardeşim imanlıdır, inançlıdır. Bu imansızlara, bu kitapsızlara, bu ezansızlara artık hadi buradan demeyecek misiniz? Bu masanın etrafındakiler anlaşamıyor, her gün kavga ediyorlar. Ama iş birbirlerine makam, koltuk dağıtmaya gelince kimse bunların eline kimse su dökemiyor. Şimdilik 7 cumhurbaşkanı yardımcısı var. Yakında bölücü örgütün uzantılarına da ne söz verdiklerini açıklarlar. FETÖ’cülere ne söz verdiklerini açıklarlar. Birine siyasi uzantısını incitmeden bölücü terör örgütüne sataşma görevi vermişler, ajansın ezberlettiği metni sağda solda tekrarlayarak görevini yerine getiriyor. Diğerine Selo’nun havariliğini yapma vazifesi yüklemişler. Bu Selo Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden oldu mu? Şimdi içeride. Ne diyor bay bay Kemal? Onları da çıkaracağız diyor. Başkanı olduğu belediyede hiç iş yapmıyor ama il il dolaşarak Selo’nun avukatlığını kimseye bırakmıyor. Bir başkasına mütedeyyin kesimi kontrol edeceksin demişler, diğer iki tanesine de AK Parti’den koparabildiğiniz kadar oy kopartacaksınız diye tembihlemişler. Koalisyonun tüm pis işlerini milliyetçi görünümlü ortağı İYİ Parti’ye vermişler. En zor durumda olan bu ortak cami ile kilise arasında kalmış beynamaz misali, kontrolünü kaybetmiş bir şekilde her gün sağa sola savrulup duruyor. Allah bir an önce bu cendereden kurtulmayı nasip eylesin” diye konuştu.

Bir iki ay öncesine kadar "kazanamaz" dedikleri, güvenmedikleri defolu bir şahsı şimdi ülkenin başına musallat etmeye çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Daha kendi sorunlarını çözemiyorlar çıkmışlar bir de ülkenin meselelerini çözmekten bahsediyorlar. Rotası, çizgisi, ilkesi olmayan böyle bir masadan ülkeye hayır gelir mi. Pensilvanya ile Kandil’le iş birliği yapanların bu millete faydası dokunur mu, Daha teröriste terörist diyemeyenler, insanımızın canını malını ırzını koruyabilir mi? Alevi-Sünni diyerek, Türk-Kürt diyerek bu milleti bölenler 85 milyonu bir arada barış içinde yaşatabilir mi? Avrupa’dan aferin almak için kırk takla atanlar Türkiye’nin başını dik tutabilir mi?”