Kur’an-ı Kerim’in hayat kitabımız olduğunu söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Kur’an-ı Kerim’i öğrenmemizin amacı onu hayatımıza yansıtmak, cehaletten uzaklaşmak, Kur’an-ı Kerim’in aydınlığı ile yolumuza yürümek” dedi.

Sultan Ali Ünal 4-6 yaş Kur’an Kursu ve Hz. Aişe Yatılı Hafızlık Kız Kur’an Kursu’nun açılışı için Yozgat’ın Sorgun ilçesine gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, açılışını yapmış oldukları bu mekanlarda Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’i çocuklara, talebelere öğreteceklerini söyledi. Erbaş, Kur’an-ı Kerim’in hayat kitabımız olduğunu aktararak, “Hayat kitabımızın öğrenilmesinden daha güzel bir şey var mı? Kur’an-ı Kerim’i öğrenmemizin amacı onu hayatımıza yansıtmak, cehaletten uzaklaşmak, Kur’an-ı Kerim’in aydınlığı ile yolumuza yürümek. Amacımız bu. Şöyle bakıyorum 11 yerin açılışını yapıyoruz bugün. Kimisi Kur’an kursu, kimisi Kur’an kursuna hizmet edecek yan bir takım faaliyetler. Çocuklarımız bu mekanları dolduracak. 4-5-6 yaşındaki çocuklarımızın, 7 yaşındaki çocuklarımızın rabbin kim denildiğinde cevap verebilmesi, peygamberin kim denildiğinde cevap verebilmesi, kitabımız denildiğinde hayat kitabımızı cevap verebilmesi, Kur’an-ı Kerim’i tanımaları, bu yaşlarda ezanını, bayrağını bilmeleri ve büyüklere saygı nedir, küçüklere sevgi nedir, evrensel değerlerimiz nedir bunları öğrenmesi kadar güzel bir şey var mı? Biz işte bu kurslarımızda bunları öğretiyoruz çocuklarımıza. Merhametli gençler olsunlar diye birbirini seven, birbirini sayan gençler olsunlar diye uğraşıyoruz. Eğer biz çocuklarımızı böyle yetiştirirsek sevgi medeniyetinin mensupları da böyle olur. Bizim medeniyetimiz sevgi medeniyeti. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki ’Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız.’ Biz böyle gençler istiyoruz. Birbirine düşman değil, birbirini seven gençler, birbirine dost olan gençler” dedi.

“İslam barış, huzur demek”

Çocukların İslam’ı küçük yaşlarda öğrenmeleri için çalıştıklarını anlatan Erbaş, “Saygının ne olduğunu, vatan sevgisinin ne olduğunu, ezan, bayrak sevgisinin ne olduğunu, büyüklere saygının, anne ve babaya hürmetin ne olduğunu bilen çocuklar, gençler yetiştirdiğimiz zaman biz toplum olarak daha huzurlu, daha mutlu bir toplum olacağız. İslam’ın amacı da budur zaten. İslam barış demek, İslam huzur demek. Hz Adem’den itibaren bütün peygamberlerin getirdiği dinin adıdır İslam. İşte biz çocuklarımızı barış dini, huzur dini İslam’ı küçük yaşlarda öğrensinler diye dert ediniyoruz. Gayemiz bu, amacımız bu. Cenab-ı Hak böyle nesiller yetiştirmeyi, göz aydınlığımız olan nesiller yetiştirmeyi hepimize nasip eylesin” şeklinde konuştu.

“Öğretmenlerimizi peygamber varisi olarak görüyorum”

Ülke genelinde 1 milyon 200 bin öğretmen olduğunu ve onları peygamber varisi olarak gördüklerini belirten Erbaş, “İdarecilerimiz, valilerimiz, ilçelerimizde kaymakamlarımız, müftülerimiz, onların rehberliğinde, liderliğinde neslimize hizmet etmek için çocuklarımıza, gençlerimize hizmet etmek için gayret ediyorlar. Milli Eğitim Müdürlerimiz okullarında daha ahlaklı gençler, nesiller olsun diye öğretmenlerimiz gayret ediyor. Allah hepsinden razı olsun, onları unutmak mümkün değil. Ülkemizde 1 milyon 200 bin öğretmenimiz var. Onların her birisini ben peygamber varisi olarak görüyorum. Tıpkı imamlarımız gibi, vaizlerimiz gibi. Çünkü Peygamber Efendimiz buyuruyor ki ’Ben öğretmen olarak gönderildim.’ O zaman okullarımızdaki her öğretmen bir peygamber varisidir. Onun için Peygamber Efendimizin şu sözünü hiçbirimiz unutmamalıyız: Mizanda sevaplar tartılacak, günahlar da tartılacak. En ağır basan sevap ne olacak biliyor musunuz? Efendimizin ifadesiyle güzel ahlak olacak. Ne muhteşem hadis-i şerif. O zaman biz gençlerimizi ahlaklı yetiştireceğiz” ifadelerine yer verdi.

“Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine önem vermeliyiz”

Okullarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi olduğunu hatırlatan Erbaş, "18 yarıyıl okutuluyor Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi. Bu derse önem vermemiz lazım. Ebeveynler olarak çocuklarımızı, yavrularımızı test etmemiz lazım. Geri dönüşümlerini almamız lazım. Öğretmenlerimizle irtibat içerisinde olmamız lazım. Ülkemizde 150 bin hocamızla kürsülerimizden, mihraplarımızdan, Kur’an kurslarımızın sınıflarından bunları anlatıyoruz. Ahlaklı nesiller yetiştirelim, onun için öğretmenimizle, vaizimizle, idarecilerimizle hep birlikte ahlaklı, dürüst, doğruluğa önem veren, yalandan uzak duran, iyiliği emreden, kötülükten men eden bir nesil yetiştirelim. Toplumumuz böyle olsun, iyi insanlar olalım. Vakfımızın logosunun altında bir cümle vardır, ‘Yeryüzünde iyilik hakim oluncaya kadar’ diye yazıyoruz. En önemli amaçlarından birisi de budur işte. Bu binalarda iyi çocuklar yetiştireceğiz, iyi gençler yetiştireceğiz, iyi nesiller yetiştireceğiz ve toplumumuz iyi fertlerden oluşan, iyi ailelerden oluşan bir toplum olacak” diye konuştu.