Milli Saraylar Başkanlığı, dünya kültürel mirasına armağan niteliğinde benzersiz bir çalışmaya imza atacak. Temeli II. Murad döneminde atılan ve uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu padişahlarına ev sahipliği yapan kayıp Edirne Sarayı, aslına uygun şekilde eski ihtişamına kavuşturulacak.

Bugüne kadar geçirdiği deprem, yangın, işgal ve savaş gibi talihsizliklerle günümüze sayılı yapısı ulaşabilen Edirne Sarayı, kazı, ikmal, inşa, teşhir, tanzim ve çevre düzenleme çalışmalarıyla yeniden gün yüzüne çıkarılacak. Türk tarihinin en önemli yönetim merkezlerinden biri olan Edirne Sarayı, Milli Saraylar’ın kültürel miras ve müzecilik faaliyetlerinde elde ettiği birikim ve beceriyle eski ihtişamına kavuşmuş olacak.

“Çalışmalar, bilim ve danışma kurulu eşliğinde yürütülecek"

Osmanlı devlet yönetiminde, konumu ve misyonuyla stratejik önem üstenmiş olan Edirne Sarayı, Cumhurbaşkanlığı makamının tensip ve onayı ile Milli Saraylar Başkanlığı’na devredildi. Saray içindeki Tunca Nehri kenarında yer alan Saray, Milli Saraylar’ın başta Topkapı, Dolmabahçe ve Beylerbeyi sarayları olmak üzere İstanbul’un kasır ve köşklerinde yürüttüğü örnek müzecilik faaliyetleriyle gelecek kuşaklara aktarılacak. Tarihi ve kültürel mirası koruma ve tanıtma sorumluluğunu dünyadaki benzerlerine eşdeğer nitelikte yürüten Milli Saraylar, bu konuda elde ettiği deneyimi Edirne Sarayı’nın ihyasına taşımayı hedefliyor. Topkapı Sarayı’na benzer bir yerleşim planına sahip olan Edirne Sarayı’nda, bilim ve danışma kurulu kararlarıyla kazı, inşa ve ihya çalışmaları gerçekleştirilecek. Sadece mimari yönüyle değil Osmanlı tarihi içerisinde tanıklık ettiği olaylarla da önemli bir yere sahip olan Edirne Sarayı’nın ayağa kaldırılıp ülkemizin kültürel miras listesine kazandırılmasıyla Osmanlı payitahtı Edirne de hak ettiği kültürel değere kavuşmuş olacak.

Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, Edirne Sarayı Matbahı Amire (saray mutfağı) bölümünde Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ve ihya çalışmaları Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sadettin Öktem’in katılımıyla basın toplantısı düzenledi.

Yıldız, 18 Ekim 2022 tarihinde restorasyon ve ihyası için Edirne Sarayı’nın Cumhurbaşkanlığı kararı ile Milli Saraylar Başkanlığına tahsis edildiğini söyledi.

Yıldız, Edirne Sarayı’nın Türkiye’nin en nadide eserlerinden biri olduğunu belirterek, "Edirne Sarayı, Osmanlı döneminden başlayarak uzun yıllar talihsizlikler yaşamış bir mekan, bu nedenle bu yapıların bir kısmı günümüze ulaşamamış durumda, bir kısmı da elimize ulaşmış durumda. Ulaşamayanlarla ilgili yapılan tespit, saha araştırmalarında, incelemelerde önemli bir kısmına ait buluntuların burada olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. Edirne Sarayı’nda da tıpkı Yıldız Sarayı’nda yapılan bütüncül bir çalışma yürütülecek. Çalışmalar Milli Saraylar Başkanlığı Bilim ve Değerlendirme Kurulunun gözetiminde yapılacak. Kurulun saha tespitlerini tamamladı ve rapor hazırlandı. Rapor sonucu Edirne Sarayı’nın bir bütün olarak ihya edilebilecek ve edildiğinde tarihi kültürel mirasa çok ciddi katkı sağlayacak. Kum Kasrı ve Matbahı Amire’nin 2007 ve 2009 yılları arasında restorasyonuna Milli Saraylar olarak katkıda bulunmuştuk ancak bu alanda yapılan diğer çalışmalar münferit kaldı. Tarihi miras alanlarının bütüncül olarak ele alınmasının önemini rapor bize ifade ediyor. Yol haritamızın birinci başlığı olarak master planı çerçevesinde Edirne Sarayı’nı bütüncül bir yaklaşımla ihya etme azmindeyiz. Hedefimiz hem devletimizin aynı döneminde olduğu gibi temsil makamında hizmet vermesi hem de en önemlisi turistlerin, Edirne halkının geçmişini öğrenebildiği bir tarih külliyesi olmasıdır. Çalışmalar tamamlandığında Edirne Sarayı Hümayunu tarihi kültürel mirasın çok önemli bir vesikası olacaktır” dedi.

Yıldız, Milli Saraylar Başkanlığının 400 restoratörüyle yürütülecek çalışmalar çerçevesinde hem saray alanında hem de yakınındaki Tunca Nehri’nde de çalışma yapılacağını da aktardı.

Vali Kırbıyık ise "Edirne’nin bir rolü de nasıl Ahlat, Malazgirt Türkler’in Anadolu’ya açılan kapısıysa Edirne’de Türkler’in hem İstanbul’a hem Avrupa’ya açılan kapısı, bu sarayın ihyasıyla birlikte geçmişimiz ile geleceğimiz arasında çok önemli bir köprü kurulacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sadettin Öktem de mekanların ruhu olduğuna inandığını ifade ederek, çalışmanın son derece önem arz ettiğini söyledi.