Aferin: Hollanda Başbakanı köle ticareti için özür diledi...

Hollanda, kölelik geçmişi ile ilgili bir adım daha attı.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte yaptığı konuşmada,

“Hollanda’nın kölelik tarihindeki rolü genellikle çirkin, acı verici ve hatta düpedüz utanç vericidir. Sayısız insanın acı çekmesine neden olan bir suç sistemi olarak bugünün dünyasında yaşayan bizler, köleliğin kötülüklerini mümkün olan en açık ifadelerle kabul etmeli ve onu bir insanlık suçu olarak kınamalıyız” dedi.

1814’de köleleştirilmiş 600 binden fazla Afrikalı kadın, erkek ve çocuğun Hollandalı köle tüccarları tarafından içler acısı koşullarda Amerika kıtasına gönderildiğini ifade eden Rutte,

“Ailelerinden koparıldılar ve insanlıkları ellerinden alındı. Sığır gibi nakledildiler ve muamele gördüler” dedi.

Köleleştirilen insan sayısının hayal edilemez olduğunu belirten Rutte, insanlara yaşatılan ıstırabın daha da hayal edilemez olduğunu vurguladı.

Surinam’da köleliğini kaldırılmasından sonra bile insanların 10 yıl boyunda devlet gözetimi altında çalışmaya zorlandığını hatırlatan Rutte,

“Uzun bir süre Hollanda’nın kölelik konusundaki rolünün geçmişte kaldığını, geride bıraktığımız bir şey olduğunu düşündüm. Ama yanılmışım. Yüzyıllarca süren baskı ve sömürünün etkisi bugün de devam ediyor” dedi.

Bugün hayatta olan hiç kimsenin kölelik için herhangi bir kişisel suçluluk taşımadığını ifade eden Rutte, fakat Hollanda devletinin köleleştirilenlere ve onların soyundan gelenlere yapılan muazzam acıların sorumluluğunu taşıdığını vurguladı.

Rutte, “Yüzyıllar boyunca Hollanda devleti ve temsilcileri köleliği mümkün kıldığını, teşvik etti ve bundan kazanç sağladı" ifadelerini kullanarak, “Yüzyıllar boyunca Hollanda devleti adına insan metalaştırıldı, sömürüldü ve istismar edildi. İnsan onuru olabilecek en korkunç şekilde ihlal edildi” dedi.

Özür dilerim

Ülkesinin kölelikteki rolü nedeniyle Hollanda hükümeti adına özür dileyen Rutte, “Özür dilerim. Bugün, geçmişte dünyanın her yerinde bu eylemler sonucunda acı çeken köleleştirilmiş insanlardan, onların kızlarından, oğullarından ve tüm torunlarından Hollanda hükümeti adına, Hollanda devletinin geçmiş eylemleri için özür dilerim” dedi.

“Sadece bir geçmişi paylaşmıyoruz, bir geleceği de paylaşıyoruz. Yani bu özürle nokta koymuyoruz, virgül atıyoruz” ifadelerini kullanan Rutte, özür için Hollanda hükümetinin Surinam’ın yanı sıra değişen derecelerde özerkliğe sahip Hollanda’nın bir parçası olan Karayipler’deki Curacao, Sint Maarten, Aruba, Bonaire, Saba ve Sint Eustatius adalarına da temsilciler gönderileceğini belirtti.

Sint Maarten Başbakanı Silveria Jacobs, geçen hafta danışma komitesi tarafından tartışılmadan bir özrü kabul etmeyeceğini ifade etmişti. Hollanda Kralı, kraliyet ailesinin sömürge geçmişinin soruşturulmasını emretmişti

Hollanda Hükümet Bilgi Servisi (RVD) tarafından 6 Aralık’ta yapılan açıklamada, Hollanda Kralı Willem-Alexander tarafından kraliyet ailesinin Hollanda’nın sömürge geçmişindeki rolüne ilişkin bağımsız bir araştırma yapılması yönünde talimat verdiği bildirilmişti. Araştırmanın 3 yıl sürmesi planlandığı aktarılan açıklamada, araştırmanın 16. yüzyılın sonlarından günümüze kadar olan dönemi kapsayacağı belirtilmişti. Araştırmanın 3 Hollandalı tarihçi ve 1 insan hakları uzmanı tarafından yürütüleceği açıklanmıştı.

Kölelik 1863’te kaldırılmıştı

Kölelik, 1 Temmuz 1863’te tüm Hollanda denizaşırı topraklarında resmen kaldırılmıştı.

Hollanda, 17. yüzyıldan 19. yüzyılın sonlarında köleliği kaldırmasına kadar küresel köle ticaretinde önemli bir rol oynadı.

Hollanda devlet verilerine göre, Hollanda Batı Hindistan Şirketi’nin yüzyıllarca yaklaşık 600 bin kişiyi köle olarak kaçırdığı tahmin ediliyor.

Söz konusu kişiler, Karayipler ve Güney Amerika’daki Hollanda denizaşırı kolonilerindeki tarlalarda sert ve insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanıyordu.

******

Die Niederlande haben einen weiteren Schritt im Umgang mit ihrer Geschichte der Sklaverei getan.

Der niederländische Premierminister Mark Rutte sagte:

„Die Rolle der Niederlande in der Geschichte der Sklaverei ist oft hässlich, schmerzhaft und sogar geradezu peinlich. „Wir, die wir in der heutigen Welt leben, einem kriminellen System, das unzähligen Menschen Leid zugefügt hat, müssen die Übel der Sklaverei so klar wie möglich anerkennen und sie als Verbrechen gegen die Menschlichkeit verurteilen.“

Rutte gab an, dass mehr als 600.000 afrikanische Frauen, Männer und Kinder, die 1814 versklavt wurden, von holländischen Sklavenhändlern unter erbärmlichen Bedingungen nach Amerika geschickt wurden.

„Sie wurden ihren Familien entrissen und ihrer Menschlichkeit beraubt. „Sie wurden transportiert und wie Vieh behandelt“, sagte er.

Rutte erklärte, dass die Zahl der versklavten Menschen unvorstellbar sei, und betonte, dass das Leid, das den Menschen zugefügt wird, noch unvorstellbarer sei.

Rutte erinnerte daran, dass Menschen auch nach der Abschaffung der Sklaverei in Suriname zehn Jahre lang unter staatlicher Aufsicht arbeiten mussten.

„Lange Zeit dachte ich, die niederländische Rolle in der Sklaverei gehört der Vergangenheit an, etwas, das wir hinter uns gelassen haben. Aber ich habe mich getäuscht. Die Wirkung von Jahrhunderten der Unterdrückung und Ausbeutung hält bis heute an.“