KARA KAM -Hocam Ahmet Bican Ercilasun’un “Kara Kam” (Türk Bitig, Türk Destanı) adlı son kitabı Ötüken Yayınları arasından çıktı.

KARA KAM

Hocam Ahmet Bican Ercilasun’un “Kara Kam” (Türk Bitig, Türk Destanı) adlı son kitabı Ötüken Yayınları arasından çıktı. 332 sayfalık eser, “Türkler renklerin efendisidir” diyen sevgili kardeşim, Ressam Mehmet Sağ tarafından resimlendi.

kara kam

Kitap hakkında kendi düşüncelerimi yazmadan önce, eserin tanıtımı için yazılan özü vermek istiyorum:

“İlk defa 1971 yılında, Ankara’da “sarı kara” bir güz gecesinde “Bican Agay”ın zihnine düşen ve çıkmak, ışık görmek için onu çok zorlayan Kara Kam’ın şiirleri, yıllar boyunca kendisini görünür kılacak geçitler arayarak gölgelerde dolaştı, ara ara birkaç düşsel yoklamayla birkaç kıtalık sözler etti. Pek çok yükseliş ve geliş gidişi takiben 90’lı yıllar boyunca sesini parça parça duyurdu ve 2003 yılındaki son seslenişlerinden on yedi yıl sonra tamamlandığında, evrenin ve insanın yaratılışından Ergenekon’dan çıkışa dek hikâyemizi dillendiren 3631 dizelik muazzam bir Türk destanı hâlinde anıtlaştı. Ahmet Bican Ercilasun’un kırk yıllık edebiyat ve dil verimi olarak bize ulaşan Kara Kam’ın Türk Bitigi, kaynak olarak millî destanımızın kök ve dallarından beslenen bir dil uzluğuyla kurgulanmış çağdaş bir eserdir. Destan, Orhun Anıtlarından yüz elli yıl öncesinin dilinin Türkçe kökenli söz varlığının Köktürk dönemi metin, ses ve biçim bilgisine göre düzenlenmiş özgün bir dillendirilişi ve bu özgün metnin ölçünlü Türkiye Türkçesine birtakım yeni yaratımlarla aktarılışından oluşmaktadır.”

Öz eseri gayet güzel anlatmış. Ben hocamın gölgesinde uzun yıllar serinlemenin avantajıyla bazı şeyleri açayım.

Ercilasun, Türklük Bilgisi araştırmalarından arta kalan zamanlarında (böyle bir zaman yoktur aslında ama bilimin ağır işçiliğinden nefeslenmek istediğinde diyeyim) dilin sunduğu estetik imkânları aramaya koyulur. Bu arayış zamanlarından Gülnar, 2BA, Türk’ün Kayıp Kitabı Ulu Han Ata gibi edebî eserler ortaya çıkmıştır. Kara Kam, ömrü boyunca Türk Destanlarının her kelimesini hücrelerinde yaşatan bir bilim adamının destanlar öncesini, destanların dilinden evvelki bir dille kurgulayıp nazmetme denemesidir. Elbette bu başka bir edebiyatçının, bilim adamının istese de deneyemeyeceği, yazamayacağı bir eserdir.

Eser Türk destanları tarzında, çoğunlukla dörtlükler halinde destan anlatıcısı Kara Kam’ın ağzından Göktürk Kağanı İstemi (6. Yüzyıl) huzurunda söylenir. Kara Kam’ın ağzından evrenin, dünyanın, insanoğlunun Tanrı tarafından yaratılışı işlenir. Destanda Kara Kam geriye gidişlerle, geniş olarak Kan Tuman (Teoman) ve onun oğlu Batur’un (Mete, Motun- Türk Destanında Oğuz Han) doğuşu, ad alışı, oğullarının (Kün-Ay-Yultuz, Kök-Tağ-Teniz) doğuşu, Türklerin yükselişi ve çöküşü, yeniden çoğalarak Ergenekon’dan çıkışı dönemleri anlatılır.

Eseri en özgün kılan destanda kullanılan dildir. Ercilasun, Türkçenin henüz yazılı kaynaklarının elimizde bulunmayan dönemindeki Türkçeyle Kara Kam destanını yazar. Bunu yapmak için yazılı kaynaklarımızda (şimdilik) bulunmayan bazı Türkçe ek ve söz tekliflerini yaptığını görürüz. Destanda baştan sona Türkçenin k, t, s, p, ç gibi sert seslerinin Kara Kam’ın kopuzundan yeri göğü inletir şekilde çığlığını duyarız:

Kara Kam koşugın tüzer,

Kalın begler bilig sezer.

Kara Kam koşugın tüzer,

Kara bodun bagır ezer.

Kara Kam koşugın tüzer,

Kara kuş ak kurt köz süzer.

Kara Kam koşugın tüzer,

Kara subda balık yüzer.

Kara Kam koşugın tüzer,

Kara koń ak koç iz izer.

Kara Kam koşugın tüzer,

Kara yir kök teŋri tozar.

Eserde, Türk tarihi ve Türk destanlarının çeşitli özelliklerinden faydalanıldığını görürüz. Eserin kurgulanış tarzında Kutadgu Bilig’den; dörtlüklerde Bengü Taşlardan, DLT metinlerinden izler vardır.

Birinci Köktürk döneminin Türkçesi olarak kurgulanıp yazılan dörtlüklerin karşısında günümüz Türkiye Türkçesine aktarmalarının verilmesi Kara Kam’ın sadece konunun uzmanları tarafından değil bütün okuyucular tarafından keyifle okunabilecek bir eser olmasını sağlıyor. Türklük Bilgisi, Türkçenin tarihi ve Eski Türkçenin yapısını merak edenler için ise mutlaka kütüphanelerinde bulunması gereken bir eser Kara Kam. Hocamın daha önceki edebî eserlerinde de belirgin bir şekilde göze çarpan tabiat tasvirleri, dünyanın güzellikleri Kara Kam’ın ağzından ve “gümbürdeyen” bir Türkçe ile bolca bulunuyor Kara Kam’da. Uzun zamandır çıkmasını dört gözle beklediğim bu eserin yayımlanmasından bahtiyarım. Kutlu olsun Hocama ve Türklük âlemine…