Rahmetli Muharrem Ergin Hoca yıllar önce "Milliyetçiler, korkmayın, birleşin." diye haykırmıştı...

EVET! MİLLİYETÇİLER BİRLEŞİN...

Bu seçim, Türkiye'nin ana taşıyıcısının, temel belirleyicisinin Türk milliyetçileri olduğunu, milliyetçilerin bir araya gelmeleri durumunda hiç kimseye ihtiyaç duymadan ülkenin, milletin ve bütün Türklüğün kaderinde söz sahibi olabileceklerini gösterdi. Türk milleti yapması gerekeni yaptı, yolu gösterdi. Bundan sonra milliyetçilik iddiasında olan partilerin genel başkanlarının kişisel hesaplarını, küçük hesapları bir yana bırakıp Türklüğün sorumluluğunun omuzlarında olduğu bilinciyle davranmaları gerekiyor.

Konuyla ilgili olarak Türk milliyetçiliği iddiasında olan aydınların sorumluluğu da çok büyük. Onlar, kırgınlıkları ortadan kaldırmak için çaba göstermek, yol göstermek, genel başkanları bu yöne zorlamak, en azından birleşmenin, o olmazsa bile birlikte hareket etmenin alt yapısını hazırlamak zorundalar. Burada da ilk görev, partilerde siyaset yapan, milletvekili olan aydınlara düşüyor. Dedikoduları bir yana bırakmak, küskünlükleri unutmak, tarihin omuzlarımıza yüklediği ağır sorumluluğun bilincinde olarak davranmak zorundayız.

Eğer birlik mümkün olursa oturdukları yerde yüzde otuz beş oyları hazır, biraz çabayla tek başına iktidar olmamak ve tek başına cumhurbaşkanı çıkarmamak için hiçbir neden yok. Dünyaya Türk'çe bakalım, dünyayı Türk'çe okuyalım. Etkisiz eleman olmak bize yakışmıyor, darmadağınık olmak bize yakışmıyor, Türklük ile ilgili derdi olmayanların arkasında vaziyet almak ar geliyor. Bölücünün Marksist'i de dincisi de bölücüdür, ülkenin onlara muhtaç duruma getirilmesi utanç vericidir... Bu durumdan kurtulmak zorundayız ve bunu yapabilecek güçteyiz...

Millet "Ey Türk, titre ve kendine dön!" diye komutu verdi. Bunu dinlerseniz milletin gönlünde taht kurarsınız, tarihe yön verirsiniz, Türk tarihi sizi altın harflerle yazar. Artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Türk milliyetçileri yönetmeli...

Türklüğe borcumuz var...