Uğur Dündar’ın sorduğu soruyu yanıtlıyorum:

 

Bir gazeteci olarak asla 

yapmaman gereken şey!

 

Deneyimli televizyoncu Uğur Dündar’ın yazılarını genelde okumam. Çünkü kendi görüşlerinden, araştırmalarından, değerlendirmelerinden daha çok Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ’ın ve ordusunu bile koruyamayan Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un mektuplarını yayınlayıp durur…

Hem de her biri tam gazete sayfası boyutunda!

Bunu yapmadığı zaman da kendisiyle övünür: 

Ondan başka gazeteci yoktur, ondan daha iyi televizyoncu asla olmamıştır, hele hele Atatürkçülük’te kimse onun eline su dökemez!

Bir de kendi gazetesinde neredeyse tek kelimesi bile değiştirilmeden her yıl yayınlanan bir haber vardır ki bayılırım:

“Uğur Dündar Yılın En Güvenilir Kişisi seçildi…”

Bu hiç değişmez. 

Bu ülkede tek güvenilen kişi vardır: 

Uğur Dündar!

***

Dedim ya yazılarını genelde okumam. Ama bugünkü Sözcü Gazetesi’nde yayınlanan yazısının başlığı dikkatimi çekti:

“Söyler misiniz, bir gazeteci olarak daha ne yapmam gerekirdi?”

Yazıda her zaman olduğu gibi yine kendisini övüyor ve sözü yıllar önce yazdığı, “olası bir deprem durumunda başımıza gelebilecekler” konusuna getirip soruyor:

“Bir gazeteci olarak daha ne yapmam gerekirdi?”

***

Sevgili Uğur Dündar… 

Öncelikle söylemeliyim ki sen “bir gazeteci” olarak hiçbir şey yapamazsın!

Çünkü gazeteci olarak bir şey yapmak için önce gazeteci olman gerekir!

Sen televizyonlarda asıl işini yapamaz hale gelince, yani kredini tüketince Hürriyet Gazetesi’nde dönemin Genel Yayın Müdürü Ertuğrul Özkök tarafından sırf şöhretin nedeniyle kendisine “köşe bahşedilmiş” bir “televizyon şovmeni”sin…

En çok ses getiren işin de karafatmalı fırın baskınların ve Soğukoluk’taki randevuevi operasyonların!

Gazetede köşe yazmak, seni gazeteci yapmaz! 

Bak; tıp doktoru Osman Müftüoğlu da yıllarca aynı gazetede yazdı. Bir kez olsun “Gazeteciyım” dediğini duydun mu?

“Ben televiyon gazetecisiyim”diyorsan, ona da itirazım var!

Karadeniz’de teröristlerin kaçırdığı gemiye bir insan boyu yükseklikteki helikopterden atlayıp, “Yedi metreden atladım ve teröristlerle röportaj yaptım” demekle televizyon gazetecisi olunmuyor…

***

İster gazetede çalış, ister televiyonda, gazeteci olmak için, haberciliğin gerektirdiği tüm kurallara uyacaksın.

Yorum yapıyorsan, klişeleşmiş sözler yerine seni okuyanların ufkunu açacaksın…

Haber olmak için değil, haber yapmak için çalışacaksın!

Sen ise 60 yıldır televizyon şovmenliğinden kalan alışkanlıkla sadece “kendini” haber yapıyorsun!

Her yazında mutlaka kendinden söz ediyorsun!

Aşırı kibrin ve tavan yapan egon yüzünden gerçek haberleri göremiyorsun.

Yıllardır “Atatürkçülük ekmeği” yiyorsun ama gerçek Atatürkçüler bile artık senin böbürlenmelerinden bıktı.

Paraya pula ihtiyacın yok, yaşın gelmiş seksene… Çekilsene kenara! Yok ille de ekranlarda olacaksın, gazete yazılarında böbürleneceksin!

***

“Söyler misiniz, bir gazeteci olarak daha ne yapmam gerekirdi?” diye soruyorsun ya…

Ben sana “gazeteci olmak için yapmaman gereken şey”i söyleyeyim:

“Ekmek için Ekmeleddin’e oy vermeyenlerin Atatürkçülüğünden şüphe ederim” diye yazılar yazmayacaksın…

Piyasada dolaşan “Özlem Gürses’le birlikte Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçim kampanyasının medya ayağını üstlendiler, karşılığında kucak dolusu para aldılar” iddialarına yanıt vereceksin!

Milyonlarca gerçek Atatürkçü’nün kalbini kırmak pahasına desteklediğin Ekmeleddin’in, daha sonraki yıllarda MHP Milletvekili olarak gidip AKP’ye yanaşmasından sonra da iki kelam laf edeceksin!

***

Ağır olduysa kusura bakma Uğur Ağabey…

Sen gazeteci değil, şovmensin…

Artık bunu kabullensen iyi olur!

Ohhhhh be...