Yabancının bir Yüzbaşı Şerafettin'i olmadığı için Rambo'su oldu. Yabancının kendi topraklarına başka devletler tarafından asılmış bayraklarını süngüyle indirmiş bir Teğmen Hamdi'si olmadığı için Örümcek Adam'ı oldu.

Yabancının bir Yüzbaşı Şerafettin'i olmadığı için Rambo'su oldu.

Yabancının kendi topraklarına başka devletler tarafından asılmış bayraklarını süngüyle indirmiş bir Teğmen Hamdi'si olmadığı için Örümcek Adam'ı oldu.

Yabancının kalelerini yıkmış, camilerini havaya uçurmuş, denizlerini kan gölüne çevirmiş işgalciyi kovalayan bir Teğmen Ali Rıza'sı olmadığı için Süpermen'i, Kaptan Amerika'sı, Yarasa Adam'ı oldu.

315956070_1338739066883536_7501214472061747302_n

Sanatı, sinemayı, müziği, resimi; kendi millî propagandalarını yapmak için yıllarca kullandılar. Biz de kuzu kuzu izledik. Niye?

Peki bizim sanatçımız?

Çoğunun hafızası yok. Belki de hiç olmadı...

Çoğu, millî şuuru terk etmiş. Belki hiç olmadı...

Sahi, sanatçı olmanın milliyetçi olmakla bir sorunu mu var ki? Sanatçı milliyetçi olunca çağ dışı mı oluyor ki?

Binlerce yıllık tarihinde anlata anlata, çize çize bitirilemeyecek kadar çok kahramanlıklarla, mertliklerle dolu bir milletin hünerlerini, karakterini, şanlı geçmişini sanatına yansıtmayı, dünyaya anlatmayı basit bir mesele, belki çağ dışı bir iş saymışlar.

Ne büyük kayıp... Ne büyük ayıp...

Oysa Selçuklular; Türklüğün karakterini bırakın mimaride anlatmayı, yedikleri tabağın üzerine bile resmetmişlerdi.

İşte bu yüzden bugün hâlâ Selçuklular, dünya tarihçilerince saygıyla karşılanmaktadır. Selçuklu'nun dinini inancının, Tanrı'sını, atasını, geleneğini, göreceğini kısaca tüm millî zenginliğini yansıttığı sanatı; çağları aşmış, bugün hâlâ yaşamaktadır.

Demek sanata milliyet katmak çağ dışılık öyle mi?

Anlat sanatçı anlat... Yüzbaşı Şerafettin'i anlat. Fahrettin Paşaları da anlat sanatında ki çağları aşasın...