Bir ülkede bir kadın ve bir ağaç olmak! 

Kadınsız evi, meyve ağaçsız bahçeye benzetirim!..

IMG-20230731-WA0001

Cennet Anaların ayağının altında. 
Yarın kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz. Hz. Muhammed.( s.a.v.)
Yaşı kesen başı keser.
Ana gibi yâr olmaz. 

Güzel ata sözlerimiz var da işin icraatınına gelince, 
Sapı da ağaçtan olan baltalar elimizde!.. 
Bizi doğuran kadına da meyve veren oksijen toplayan ağaca da nankörlük ederiz.


Oysa ki ikiside canlı;  biri bitki diğeri insan ama Tarih boyunca hep üretmişlerdir. 


Bin yılık çınarlar, beş yüz yıllık cevizler 
Elma, armut ve nar.
Vişne, kiraz, kayısı, erik her biri çiçek açmış bu ne güzel bahar!.. 


Incir, Badem, Hurma ve Zeytin her birinin ayrı ayrı faydası var.
Hele Kayın,Gürgen çamlı Orman, bunlar değil mi toprak anayı erezyondan koruyan?
***
Tabiatta ayakta kalmamızı sağlayan, kadın Ana'ya ve ağaca tarih boyunca hep kıyımlar olmuş.


Dövülmüş , kovulmuş, saçı kırmızı diye cadı diye yakılmış. Kadın yarıkları diye bildiğimiz 70 metreden kadınlarımız orta çağda çukurlara atılmış.


Oysa ki Tanrı  her kadını tıpkı ağaçlar gibi ayrı ayrı özellik ve güzelik de hani erkeğin kalbine yakın omurgadan yaratmıştı. Eşit olsun o bağrına basılsın, korunsun diye. 
Halbuki kalbe çok yakın bir yerde. Çağlar boyunca hep avutulduk mu? 


Çile çeken kadınlarımız sokak ortasında taşlanıyor, kırbaçlanıyor ve bıçaklanıp bazen en yakını tarafından kurşuna dizliyor.
Tıpkı yakılan ormanlar gibi yakılıyor.
Aşırı lüksümüz için ormanlarımız bir hiç ugrana yok oluyor. Sadece ülkemizde değìl bu katliam, dünyanın hep gerì kalmış ülkelerinde görlüyor, duyor ve ülkemizde de Manisa'nın Soma ilçesi Yırca köyünde 6000 bin zeytini ağacını Kolin adlı firma tarafindan yok edenler acaba hangi vicdan ve mantıkla bu yola baş vurdular anlamış değiliz.


Hani müsĺüman bir hükümetti? Hadisi bile anlamayanlar sahi nasıl Müslümanlar? Kur'an'da ayetlerde adı geçen zeytin ağacı ve meyvesi neden bu kadar değersiz oldu? Neden köylünün ekmeğine el konuldu?
Rentabel olmayan yatırımlarla hem çevreye zarar veriliyor hemde toprak Ana yetim bırakılıyor. 

Tıpkı bir hiç uğruna eşini, sevgilisini ve yavrusunu sorgusuz sualsiz ya vatan bekçili yaparken kalleşçe katledilen ya da maden ocağında önlem alınmadan gruzi patlaması, toprak göçmesi, su basmasından  öldüğünu duyan Annenin feryadı gibi.


Bir ülkenin nasıl olduğunu öğrenmek istiyorsanız, o ülkede kadının yaşamına ve bitki örtüsüne ağaçlarına baķın!.. 


Yüzü gülen, mutlu olan toplumlarda ağacın kıymeti daha çok bilinmektedir. Çöl ülkelerinin tek sorunu ağaçsız olması. Onun için topraklarımız çölleşmesin diye mücadele veriyoruz. 

Enerjiyi güneş ve rüzgardan daha ekonomik elde edebiliriz.
Ama ormansız bir ülkede, evrende nasıl nefes soluk alacağımızı hiç düşündünüz mü? 

Ağacın bir milli servet olduğunu düşünerek
Nasıl Anamızı, bacımız ve eşimiz koruyorsak; 
Ormanlarımızıda korursak daha mutlu daha huzurlu ve sağlam zeminde toprağı kaymayan bir dünyada mutlu oluruz.
Nasıl kadınsız toplum düşünmek mümkün değilse. ağaçsız bir ülkede Arabistan ve ormanları yakılan Afrika çölüne benzeriz. 

Ağaçlar önce birer fidandı o fidanlar büyüdü rengarenk çiçekler açtı... 

Can her biri de bir can.

Fidan ve fidanlara kıymayın efendiler.

Necati Aydın